Of Merkez Sağlık Ocağı (Hastane)

KONUMU
NOT
1950’li yıllarda ilçemizde bir sağlık merkezi (bugünkü Merkez Sağlık Ocağı) bulunmakta, o günün şartlarında çevre ilçeler dahil olmak üzere acil hastaları yatırmakta, ilk müdahalesi burada yapılmakta idi. 1968 yılında Sağlık Merkezi kapatılarak Merkez Sağlık Ocağına dönüştürüldü. İlçemiz İlk Sağlık Grup Başkanı 29.11.1984’de atandı. Bu görevi sırası ile Dr. Mustafa ÇADIRLI, Dr. Orhan GÜMRÜKÇÜ, Dr. Ercan ŞAHİN, Opr. Dr. Yavuz BİLGİN , Uz. Dr. Rıdvan YILDIZ, Dr.Ercan ŞAHİN yapmışlardır. Halen bu görevi Dr. Ali HACIBEKTAŞOĞLU devam ettirmektedir. Sağlık Grup Başkanlığına bağlı 9 Sağlık Ocağı, bu ocaklara bağlı 5 adet Sağlık Evi, 17.08.1997 tarihinde resmen açılan, 02.03.1998 tarihinde altyapı ve tıbbi donanımı tamamlanarak hizmete geçen Devlet Hastanesi halkımıza çağın ve modern tıbbın imkanları ile hizmet sunmaya çalışmaktadır. Sağlık Ocaklarının yürüttüğü aşı kampanyaları, Sağlık evlerinin gebelik takiplerinin yanında zaman zaman Hastanemizdeki uzman doktorlar da okullarda Göz, Diş ve Ortopedik taramalar yapmakta böylece erken teşhis konularak hastalıklar ve sakatlıklar önlenmeye çalışılmaktadır. Sağlık Ocaklarında 9 doktor, 38 personel mevcuttur. İlçemizde faaliyet gösteren Sağlık Ocaklarından üçü (Merkez, Kavakpınar ve Taşhan) devlet yapımı binada hizmet vermektedir. Diğer sağlık ocakları ise belediyelerce veya vatandaşlarca temin edilen geçici binalardadır. Cumapazarı Sağlık Ocağı inşaatı 1993 yılı ihale edilmiş ve tamamlanmıştır. Merkez Sağlık Ocağının yapım yılı bilinmeyip 2003 yılında yıkılarak modern donanımlı yeni binasına kavuşmuştur. İlçemiz Merkez Sağlık Ocakları bünyesi dışında 31 adet Sağlık evi olup, 9 adedinin binası vardır. Şu anda köylerde görevli 11 ebe mevcuttur. Birkaç köyümüzde sağlık evi yapılmak üzere arsa temin edilmiştir. Sağlık evleri yapımının hızlandırılması için ülkenin çeşitli illerinde olduğu gibi köylü-devlet işbirliği ile emanet usulü yapım sistemi işletilmelidir. Sağlık ocakları bünyesinde ise 4 adet ambulans ve 2 adet jeep hizmet otosu bulunmaktadır. İlçemizde önemli bir sağlık sorunu olmamakla birlikte kan ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, böbrek, romatizmal hastalıklar ve guatr hastalığına daha çok rastlanır Bilindiği gibi yöremiz, ülkemizin bol yağışlı yerlerindendir. Yağışın bol olması, yoğun bitki örtüsü, deniz havası nem oranının artırmaktadır. Güneş, yöremize ülke geneline göre daha az düşmektedir. Böyle bir ortamda romatizmal hastalıklar da kolaylıkla yaygınlaşmaktadır. Üstelik nem oranının artmasında etkili olan çay bahçeleri, dolayısıyla çay kırımı da bu hastalıkların artmasını etkilemiştir. Dengesiz beslenme; bol yağlı, etli ve hamur işi yiyecekleri tercih etmemiz kalp ve damar hastalıklarına sebep olmaktadır. Yüksek tansiyonu artırmaktadır. Yöremiz insanı sebze yemeğine fazla itibar etmez. Aslında sebze çeşitliliği yönünden yöremiz zengin de sayılmaz. Ama yöremiz insanı için bulunmaz nimet sayılan balık eti, kırmızı et yerine tercih edilir, sebze çeşitliliği de artırılabilirse bu sorun belli ölçüde çözülebilir. Yöremizde sıkça rastladığımız bir hastalık çeşidi de guatr hastalığıdır. Bu hastalık su ve gıdalardan alınan iyot eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bazen iyot fazlalığı da bu hastalığa sebep olabilir. Zamanında teşhis, tedaviyi kolaylaştırır. Guatrlı hastalar sofralarında iyotlu tuzu eksik etmelidir. 26 Nisan 1986 yılında Çernobil Nükleer Santral kazasından sonra temel geçim kaynağımız olan çay ve fındığın radyasyondan etkilenmesi insanımızın sağlığına belli ölçüde zarar vermiştir.